30 Aralık 2008 Salı

İsrail ile yapılan askeri işbirliği...

M60 tanklarının modernizasyonu

F-4 uçaklarının modernizasyonu

Popeye füzelerinin alımı

Harpy dronlarının alımı

Heron insansız uçaklarının alımı

İsrail uçaklarının Türkiye'de eğitim yapması
....

Üstteki liste, internette üstünkörü araştırınca ortaya çıkan, İsrail'le yapılan işbirlikleri...

Bu listenin, gerçekte çok daha uzun olması, bilinmeyen başka işbirliklerini içermesi kuvvetle muhtemel...

Ülkedeki, malum İsrailsever çevre, İsrail ile işbirliği yaparak, yapmak istemeyen hükumetleri buna zorlayarak, İsrail'in yaptığı katliamlarda suç ortağı oldu.

Sürprizin İki Sazanı - Umur Talu


Türkiye ve Mısır Dışişleri bakanları Ankara'da "acil" toplantı yapıp İsrail'e "saldırıları acilen durdurması" için çağrı yaptı. Sabah şerifleri...

Ben baktım, acaba iki "öfkeli" bakanın yüzlerinde biraz kızarma var mıydı diye, pek seçemedim.
Oysa her ikisi de, hükümetleri ve devletleriyle birlikte, maalesef, "İsrail'in kanlı sürprizi" nin iki önemli ayağı olmuştu.

Dün bütün dünyanın da öğrendiği gibi, "Bu saldırı için İsrail'in 6 aylık planları ve çalışması" mevcuttu.
Hadi o bir yana, 19 Aralık'ta İsrail kabinesi 5 saatlik toplantıda "kesin kararı" vermişti.
İsrail Başbakanı bundan sonra, 22 Aralık Pazartesi Ankara'ya geldi.Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüştü. "Ne dedi, ne demedi" meçhul.
İsrail'in muhtemel müstakbel başbakanı, şimdiki Dışişleri Bakanı da izleyen perşembe günü Mısır'a gitti. Yani saldırı kararı almışlarken, saldırıya birkaç gün kala, biri Ankara'yı, biri Mısır'ı işletti!

İşletti, çünkü İsrail büyük saldırının büyük sürpriz olabilmesi için, Hamas'ı, Filistinlileri, bu durumda çocukları, kadınları, yaşlıları gafil avlayabilmesi için büyük bir kandırmaca stratejisi hazırlamıştı.
Birincisi; hiçbir haber sızdırılmadı.
İkincisi; saldırı günü olarak İsrail'in asla saldırmayacağının düşünüldüğü kutsal günü seçildi.
Üçüncüsü; uzun süredir abluka altında inleyen Gazze'ye biraz yardım girebilmesi için İsrail saldırıdan bir gün önce kapıları gevşetti.
Dördüncüsü; bir sonraki kabine toplantısında durumun görüşüleceği söylenip durdu.
Ve en esaslısı; bölgede önemli iki ülke, üst düzeyde ziyaret edilerek, böyle bir saldırının gündemde olmadığı havası verildi.

Kısacası, bomba, füze, katliam yağdırmak için İsrail; Türkiye ve Mısır'ı da kullandı.
Şimdi iki bakan çıkmış birbirine baka baka "acil şey" istiyor.
Aslında azıcık utanmaları gerekirdi.
Tabii ki öncelikle kullanıldıkları, kandırıldıkları, "sürpriz katliam"ın daha kanlı olabilmesi için sazan yerine kondukları için!
Lakin, bir de şu var: Mesela, İsrail Başbakanı buraya gelirken, koskoca Türkiye'nin sıfır istihbaratının olması, işletilmeye, uyutulmaya müsait hale getirilmesi...
Ve daha vahimi: İsrail'in saldırı planının Ankara'da da, Kahire'de de çıtlatılmış olma ihtimali!

Bu sonuncu ihtimal, elbet en vahimi.Çünkü, "sazanlık"tan "kana kankalık" rezilliğine sürüklüyor sizi.
Onca çocuk, onca insan can vermişken, burada bir devletin üstüne yapışmış iki ihtimal bu olur mu:
a) Kandırılmış, kullanılmış.
b) Kandırmış, kana kanka olmuş.

Mısırlıları bilemeyiz ama, burası ne de olsa bir demokrasi.
Hükümet ve devlet organları bu rezaletin cevabını vermeli!
a) mı, yoksa b) mi?
Ölü çocuklar soruyor: Hangisi Amca!

Umur TALU / Sabah (30.12.2008)
http://www.haber7.com/haber/20081230/Surprizin-iki-sazani.php

Gazze'yi Bombalayan İsrail Uçakları - Nuh Gönültaş

...

Şimdi... İsrail bütün bunları yapıyor da bunun sorumlusu kim?

Tabii ki İsrail devletini çevreleyen Müslüman devletlerin basiretsizliği.

İsrail, öylesine dessas, öylesine sinsi ve öylesine kurnazca davranıyor ki, Türkiye'yi bile ters köşeye yatırdı.

Bu da Türkiye'ye ders olsun, 80 yıldır İslam dünyasını ters köşeye yatırdığı için...

...

Her şeye rağmen Türkiye İsrail'e karşı bir şeyler yapabilir.

En azında Necmettin Erbakan hocanın İsrail savaş uçaklarının Konya'da eğitim uçuşuna izin veren anlaşmalar iptal edilebilir!

Düşünebiliyor musunuz, belki de Gazze'yi bombalayan 40 uçak Türkiye hava sahasında eğitim uçuşlarını yaptılar.

İsrail denilen ülke ufacık bir yer. Savaş uçaklarının eğitimine müsait değil. Uçak havalandıktan birkaç dakika sonra başka ülke topraklarına giriyor. Onlar da Türkiye ile anlaşıyorlar.

Konya'daki üstte her zaman İsrail uçakları var. Bu anlaşmayı Necmettin Erbakan başbakan olarak imzalamış ama bu anlaşma asıl 28 Şubat'ın Türkiye'ye kazığıdır.

Türkiye'nin hem böyle anlaşmalar yapıp hem de İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına karşı olması sizce ne ifade eder?

Efendim?

Nuh Gönültaş - 30.12.2008 - Bugün Gazetesi
http://www.bugun.com.tr/yazar.asp?yaziID=49579

29 Aralık 2008 Pazartesi

Bilmiyor muydun Amca! - Umur Talu

Bilmiyor muydun Amca!

...

Buradan, bakmayın "kardeş mardeş" ağızlarımıza, kına yakmış kınamalarımıza, bize de ciddi bir utanç düşüyor.

Bir kere; "İsrail savaş, saldırı, katliam makinesi"ne ciddi para, cesaret ve cüret akıttı bizim "demokratik laik hukuk devleti".

Siyasi iktidarlar ve Silahlı Kuvvetler, tankla, helikopterle, uçakla para ve imkân akıttı o çarka.
Utanmadık, çoluk çocuğu bombalayan İsrail uçaklarına pistlerimizi açtık. Hislerimizi açtık. Histeriye kucak açtık!
Şimdi, daha da rezili şu:

Ya, Başbakan'ın sandığı gibi, aldatıldık...

Ya da kendimizi kandırdık...

Daha da beteri, devlet eliyle halkımızı aldattık.

Çünkü, bu saldırı hazırlığını uzun süredir yaptığı anlaşılan "gitti gidecek" İsrail Başbakanı, katliam emrini vermeden hemen önce Ankara'da idi.

Bu, tarihimizin en ciddi utançları arasına girdi.

Ya, elini yine kana bulamaya hazırlanırken Ankara'da yalan söyledi, gaz aldı, gaz verdi...

Ya da, daha beteri, ne yapacaklarını söyledi ve gitti!

Her halükârda, okulda sabahçı öğlenci değişimi yapılırken öldürülmüş o çocukların, belki iki eli değildir yakamızda ama, bir sorusu uçup gider Ankara'ya:

Bizi öldüreceklerini biliyor muydun Amca!

http://www.sabah.com.tr/haber,52CEB951F541432588B6F2C93A11554E.html

Seçim Füzeleri - Hüsnü Mahalli

Seçim Füzeleri

...
Başbakan Erdoğan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamını yorumlarken ‘Hava harekâtını orantısız güç kullanımı olarak görüyor ve bunun barışa indirilmiş bir darbe olarak değerlendiriyorum. Bu ayrıca bize karşı yapılmış bir saygısızlıktır’ demiş.
...

Mart 2004’ten bu yana İsrail, Başbakan Erdoğan’ın çağırısına saygısızlık yaparak en az 2000 Filistinli’yi öldürdü.Yani İsrailliler ilk kez Türkiye’ye ve Sayın Başbakan’a saygısızlık etmiyor.
...

İsrail’in Türkiye’ye, Erdoğan’a, Gül’e ve ondan öncekilere saygısızlıklarını saya saya bitiremeyiz.

Ama konumuz o değil...

Konumuz İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamlarını böylesi hafif kelimelerle nitelemektir. Çünkü İsrail’e ‘saygısızlık yapıyorsun’ denildiğinde aslında iltifat ediliyor. Çünkü İsrailliler zaten açık ve net olarak ‘bizim tüm dünyaya saygımız yok ve hiç kimseyi dinlemeyiz’ diyorlar.

http://www.haber7.com/haber/20081229/Secim-Fuzeleri.php

1 Aralık 2008 Pazartesi

Gazze

Gazze direniyor, Gazze feryad ediyor, Gazze ölüyor

...

Ben İsrail'e öfkelenmiyorum bile. Çünkü İsrail işgalci ve Filistinlilerin düşmanı sıfatıyla bunu sürekli yapıyor. Düşmandan merhamet beklemenin bir anlamı yok ki. Filistinliler de İsrail'den merhamet beklemiyorlar. Zaten İsrail'e boyun eğseler onlar da refah içinde yaşayabilirler. Gazze işgale karşı direniyor ve İsrail'den merhamet beklemiyor.
Gazze'nin asıl problemi bütün Filistinlileri temsil ettiğini söyleyen Filistin özerk yönetiminin Gazze'deki insanlık ayıbını görmemesidir. Daha da üzücü ve kahredici olanı ise İsrail'in uyguladığı ambargoyu ve kuşatmayı Mısır'ın da sürdürmesidir. Çünkü Gazze'nin Mısır'a açılan bir kapısı var. Refah kapısı.


Mısır yönetiminin Refah kapısını açmaması İsrail'in diğer kapıları kapatmasından daha yaralayıcı. Çünkü Mısır Filistin'in düşmanı değil. Açmıyor! Hadi diyelim ki İsrail ile ilişkilerinin bozulmasından korkuyor kapalı tutuyor. Peki Filistinlilerin Mısır istikametine açtıkları birkaç tünel ile ilaç ve gıda maddelerinin teminine göz yumamaz mı? Maalesef Mısır yönetimi Filistinlilerin dünyaya açılan bu tünelleri de havaya uçurmak suretiyle İsrail ile aynı politikayı takip etmiş oluyor! Üstelik hafta başında bu kapıya 400 kişilik ek polis gücü gönderdi ki Filistinliler yine kapıyı yıkıp geçerlerse engel olsunlar. Biliyorsunuz aynı şekilde uygulanan bir ambargo sırasında Filistinliler kapıyı devirmiş ve Mısır tarafına geçmiş ihtiyaçlarını satın alıp açık hapishane konumundaki Gazze'ye geri dönmüşlerdi!

...

Resul Tosun - 26 Kasım 2008 Çarşamba

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?i=14018&y=ResulTosun

Osmanlıca Blog ve Osmanlıca klavyeler..

Osmanlıcamızı geliştirmek için güzel bir blog:

http://osmanlicam.blogspot.com/

Arabca - Osmanlıca Klavye:

http://www.corluihl.com/ArabicKeyboard/ArabicKeyboard.htm